Zero Waste International Alliance’ın (Sıfır Atık Uluslararası Antlaşması) benimsediği tanım şu şekildedir: Sıfır Atık, etik, ekonomik, verimli ve vizyoner bir hedeftir, insanları hayat tarzlarını değiştirmeye ve sürdürülebilir doğal döngüleri örnek alarak yaşamlarını sürdürmeye yönlendirmeyi hedefler. Bu konseptte ana fikir, çıkan her atığın bir diğer döngünün kaynağı olacak şekilde kullanılması esasına dayanır. Sıfır Atık, atıkların ve malzemelerin hacmini ve toksisitesini sistematik olarak önlemek ve ortadan kaldırmak, tüm kaynakları korumak ve kurtarmak ve atıkların yakılmaması veya gömülmemesi için ürün ve süreçlerin tasarlanması ve yönetilmesi anlamına gelir.

Sıfır Atık sadece yeniden kullanımı ve geri dönüşümü değil ayrıca daha da önemlisi önlemeyi teşvik eder ve ürünün bütün yaşam ömrünü düşünerek tasarlar. Bu yeni tasarımlar, malzeme kullanımını azaltımı, geri dönüştürülmüş malzemenin kullanımı, daha çok ikincil malzeme kullanımı, daha uzun malzeme ömrü, onarılabilirlik ve kullanım ömrü sonunda kolayca sökülebilirliği amaçlamaktadır.

Sıfır Atık stratejisi, işletme proseslerine integre edildiğinde, ne olduğunu saptamak için anlaşılması kolay, inovatif yollar açabilecek güçlü bir hedef, her türlü atığı önleme ve azaltım sağlar. Sürdürülebilirliği, çevreyi koruyarak, maliyetleri azaltarak ve atığın endüstriyel döngüye geri kazandırılması amacıyla yeni iş imkanları sağlayarak güçlü bir şekilde destekler. Sıfır Atık stratejisi, işletmelerde, topluluklarda, endüstriyel sektörlerde, okullarda ve evlerde her türlü ölçekte uygulanabilmektedir.

Sıfır Atık Hiyerarşisi 7.0

Yeniden Düşünme/Tasarlama: Üretim sistemimizi yeniden gözden geçirmeli ve yeniden tasarlamalıyız. Malzemelerimizi, yeniden kullanılabilir, onarılabilir, kolayca geri dönüştürülebilir, kompost edilebilir ya da sürdürülebilir olarak hasat edilebilir şekilde üretmeliyiz. Yatırımlarımızı ve finansal desteklerimizi döngüsel ekonomiyi destekleyen materyal üretimine kaydırmalıyız. Kapalı Döngü Sistemleri problemi yaratan malzemeleri belirlemeli ve aşamalı olarak kullanımdan kaldırmalıyız.

Azaltma: Bozulma ve aşırı tüketimi minimize etmek amacıyla kolay bozunabilir gıda maddelerinin tüketimini ve satın alınımını azaltmalıyız. Kullanım ömrü uzun olan veya tekrar tekrar kullanılabilen ürünleri tercih etmeliyiz. Kolayca ve devamlı olarak geri dönüştürülebilir malzemelere odaklanmalıyız. Bunu yaparken optimum miktarda üretime ve toksik madde içermemesine önem vermeliyiz.

Tekrar Kullanım: Ürünlerin ve malzemelerin kullanımını maksimuma çıkarmalıyız.  Ürünlerin değerini, fonksiyonunu ve işlevselliğini sürdürmek amacı ile korumaya, onarmaya ve yeniden parlatmaya (refurbish) özen göstermeliyiz. Alternatif yollarla ürünleri tekrar kullanmayı denemeliyiz.

Geri Dönüşüm/Kompost: Ürünlerin tüm kullanım kapasitelerini korumak ve onları doğal döngülerinde tutmak amacı için çalışan uygulamaları desteklemeli ve etkisini arttırmalıyız. Organik atıklar dahil olmak üzere, en iyi ve en yüksek malzeme kullanımına kolaylık sağlayan sistem değişiklikleri yapmalıyız. Yerel marketleri ve toplu malzeme kullanımlarını geliştirmeliyiz. Kompostlamayı, organik atık üreten kaynağa olabildiğince yakın olacak şekilde desteklemeli ve geliştirmeliyiz. ( öncelik sırasına göre ; evler, siteler ya da yerel kompostlama alanları)

Malzeme İyileştirme: Karışık olarak toplanmış atıklardan malzeme eldesini arttırmalıyız ve kaynakta ayırdıktan sonra kullanılabilecek alanlar için araştırmalar yapmalıyız.

Atık Yönetimi (Biyolojik Arıtma ve Atık Sahası İslahı): Bütün bu aşamalardan sonra kalan malzemeyi incelemeli ve daha fazla atık oluşumunu engellemek için elde ettiğimiz bilgiyi kullanarak yeniden düşünme, azaltma, tekrar kullanma ve geri dönüşüm uygulamalarını geliştirmeliyiz. Bu prosesler sırasında gaz üretimini ve salınımını azaltmalı, reaksiyonlar sonucuna üretilen gazı toplamalıyız. Mevcut depolama sahasını en verimli şekilde kullanmalı, ömrünü uzatmak için iyileştirmeler yapmalıyız. Sorumlu bir şekilde yönetildiğinden emin olmalıyız.

İstenmeyen (Yakma ve “Atıktan Enerjiye”):  Organik atıkların tahripkar imhalarını ve geri dönüştürülebilen malzemeleri boşa gitmesini teşvik eden politika ve uygulamaları desteklememeliyiz.

Atıkların yakılmasına izin vermemeliyiz. Toksik maddelerin tüketici ürünlerine ya da yapı malzemelerine karışmasını önlemeliyiz.